{ "title": "Yasin Anlamı", "image": "https://www.yasin.gen.tr/images/yasin-anlami.jpg", "date": "23.01.2024 03:39:40", "author": "Ahmet BOZBIYIK", "article": [ { "article": "Yasin Anlamı, Üç ana konuyu kapsayan ve Mekke'de inmiş olan Yasin Suresi, 83 ayetten oluşur ve Kuranı Kerim'in en büyük suresi olarak bilinir. Öldükten sonra yeniden dirilmeyi, iman ve Allah'ın birliğini gösteren kesin delillerden oluşur. Hesaba çekilmenin gerçekliğini dair kesin delillere anlatıp son bulur.

Yasin anlamı

1- Yâ, sîn.

2- Hikmetli Kuran'a andolsun.

3- Sen risâlet ile gönderilen peygamberlerdensin.

4- Doğru bir yol üzerindesin.

5- Kur'an güçlü Allah'ın indirdiği kitaptır.

6- Atalarının korkutulmamasından dolayı gaflet içinde olan kavmi uyarasın diye gönderildin.

7- And olsun ki onların çoğunun üzerinde hakkın vardır. Artık onlar iman etmezler.

8- Çünkü biz onların boyunlarına kelepçeler geçirdik. Bu nedenle dik başlılardır.

9- Biz bunların önlerinden ve arkalarından set çektik, baksalar da göremezler.

10- ve onları uyarsan da uyarmasan da inanmazlar.

11- Ancak sen zikri takip edenleri ve görmeden Rahmandan korkan kimseleri sakındırırsın. İste onları mağfiretle ve güzel bir mükafatla müjdele.

12- Gerçekten biz ölüleri diriltiriz ve bıraktıkları eserleri açık bir şekilde kitaba geçiririz.

13- Onlara o şehir halkının halini anlat, onlara elçiler varmıştı.

14- Hani onlara iki elçi göndermiştik. Bunlar yalanladılar. Bizde onlara bir üçüncü ile izzet verdik de varıp biz size gönderilen elçileriz dediler.

15- Onlar siz bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsiniz. Rahman hiçbir şey indirmedi, siz ancak yalan söylüyorsunuz.

16- Elçiler, Rabbimiz biliyor ki inanın biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz.

17- 'Açık bir tebliğden başkası ise bizim üstümüze görev değildir' dediler.

18- Onlar: 'Biz sizinle yolsuzluğa düştük, vazgeçmezsiniz eğer sizi taşları ve bizden size bir azap dokunur\" dediler.

19- Elçiler: \"Size öğüt verildi diye mi uğursuzluğa uğradınız? Doğrusu siz israfı ibadet etmiş bir kavimsiniz. \"

20- O sırada şehrin ucundan bir adam geldi ve: 'Ey hemşerilerim! Uyun elçilere!'

21- Sizden bir karşılık beklemeyen o zatlara uyun.

22- Hem ben, beni yaradan Allah'a niçin kulluk etmeyeyim! Hepiniz O'na döndürüleceksiniz.

23- Ben hiç ondan başka ilâhlar edinir miyim? Eğer o Rahman bana bir zarar dileyecek olsa, onlar beni kurtaramazlar.

24- Şüphesiz ki ben o zaman apaçık bir sapıklık içinde olurum.

25- Şüphesiz ki ben, Rabbinize iman ettim. \"Gelin beni dinleyin\" dedi.

26- Ona: \"Haydi gir cennete\" denildi O ise: 'Ne olurdu kavmim bilseydi!\"

27- \"Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram olunan kullardan kıldığını bilselerdi\" dedi.

28- Arkasından ise kalbinin üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değildik.

29- Sadece korkunç sesten başka bir şey değildi, hemen sönüverdiler.

30- Yazıklar olsun, Ne Hasret okullara ki, kendilerini gelen her peygamber ile alay ediyorlardı.

31- Görmediler mi ki, kendilerinden önce nice kavimler helak etmişiz. Onlar hiç dönüp gelmiyorlar mı?

32- Ancak hepsi toplanıp bizim huzurumuza getirilmişlerdir.

33- Onlara, ölü toprak bir delildir. Biz ona hayat verdik ve ondan taneler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar.

34- ve orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler yaptık, içlerinde pınarlar akıttık.

35- Bunu kendi yetiştirdiklerinden yesinler diye yaptık. Hala şüphe etmeyecekler mi?

36- Yerin bitkilerinden, kendi nefislerinden ve bilmedikleri birçok şeyden çiftleri yaratan Allah münezzehtir.

37- Onlara gece bir delildir. Gündüzün ışığını çektiğimizde karanlık içinde kalırlar.

38- Güneş de etrafında akıp gidiyor. Bu güçlü ve alim Allah'ın takdiridir.

39- Ay için de bir yörünge tayin ettik. Nihayet döner, ilerlerken eğri hurma dalı gibi olur.

40- Ne güneş aya çatışır ne de gece gündüzü geçer. Hepsi kendi yörüngesinde yüzerler.

41- Onların nesilleriyle dolu gemileri taşımamızda onlara bir delildir.

42- ve bunun gibi nice şeyler yarattık.

43- Dilersek onları denizde boğarız da ne kimse feryatlarına yetişir ne de onlar kurtarılırlar.

44- Ancak bir rahmet ve bir zamana kadar dünyadan faydalandırmamız müstesna.

45- Önünüzdekinden ve arkanızdakinden korkun ki rahmet olunasınız.

46- Kendilerine Rablerinin ayeti gönderilince yüz çevirdiler.

47- Allah'ın size rızık verdiği şeylerden hayra sarf edin dendiğinde 'Allah dilediği zaman herkesi doyurur, siz aldanıyorsunuz' derler.

48- Eğer doğru söyleyenlerden iseniz bu va'd ne zaman yerine gelecek derler.

49- Sadece birinci sayhaya bakıyorlar. Onları birbiriyle çekişip dururken yakalayıverir.

50- O zaman bir vaziyette bile bulunamazlar, ailelerinin yanına da dönemezler.

51- Bir de ikinci sur üfürülmüştür ne baksınlar, kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar.

52- 'Eyvah başımıza gelenler' derler. 'Allah'ın buyurduğu bu imiş o peygamberler doğru söylemiş' derler.

53- Başka değil, o tek sayhadır, derhal hepsi toplanmış huzurumuza getirilmişlerdir.

54- Artık bugün hiç kimse haksızlıkla karşılaşmayacak ancak, yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.

55- Gerçekten cennetlikler bugün güzel nimetler içinde zevk etmektedirler.

56- Kendileri ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmışlardır.

57- Onlara orada bir sürü meyve vardır. Hem orada ne isterlerse hepsi var.

58- Onlara Rahim olan Rablerinden bir de selam vardır.

59- Buyurur ki: Ey günahkârlar bugün sizler bir tarafa ayrılın.

60- Ey dem oğulları, ben size şeytana kulluk etmeyin o size apaçık bir düşmandır.

61- Bana kulluk edin bu doğru yol demedim mi?

62- Yemin olsun ki, içinizden pek çoğu yoldan çıkardı. Ya, o zaman aklınız yok muydu?

63- Yaptığınızın karşılığında vadedilen cehennemdir.

64- İnkârlarınızın karşılığında girin oraya.

65- Bugün biz onların ağızlarını mühürleriz de neler kazandıklarını bize elleri söyler, ayakları da şahitlik eder.

66- Hem dilesek gözlerini silme kör ediverirdik. Yolda dökülür kalırlardı yolu nasıl görürler ki?

67- Yine dileseydik kendilerini oldukları yerde değiştiriverirdik de ne ileri gidebilirlerdi ne dönebilirlerdi.

68- Bununla beraber her kimin ömrünü uzatıyorsak hayatı başa doğru geriliyor. Hâlâ da akıllanmayacak var mı?

69- Biz ona şiir öğretmedik bu ona yaraşmaz da. O, sadece fikir ve Kur'an'dır.

70- Diri olanları uyarmak kâfirlere de azabın hak olması için.

71- Şunu da görmediler mi ki, biz onlara hayvanlar yaratmışız da onlara sahip bulunuyorlar.

72- bu hayvanları emirlerine verdik hem onlardan binitleri var hem de onlardan yiyorlar.

73- Bunlarda onlar için birçok faydalar var ve türlü içecekleri de var. Hâlâ şükretmeyecekler mi?

74- Tuttular da Allah'tan başka ilahlar edindiler. Güya yardım olunacaklar.

75- Onlardan onlara yardım gelmez. Kendileri o ilahlar için hazırlanmış askerlerdir.

76- O halde onların lakırdıları Seni üzmesin. Biz, onların içlerini de biliriz dışlarını da.

77- İnsan görmedi mi ki, biz kendisini bir nutfeden yarattık da şimdi bize düşman kesildi.

78- Yaratılışını unutarak bize bir de misal fırlattı. 'Kim diriltecekmiş o çürümüş kemikleri' dedi.

79- de ki: Onları İlk önce kim inşa etmişse o diriltir ve o, her çeşit yaratmayı ve yaratılmışı bilir. '

80- O ki, size yeşil ağaçtan ateş yaptı da ondan tutuşturup durursunuz.

81- Gökleri ve yeri yaratan, onlar gibisini yaratmaya kadir değil midir? Elbette kadirdir. Çünkü o, her şeyi bilendir.

82- Bir şeyin olmasını dileyince ona sadece \"ol!\" der ve o da hemen oluverir.

83- O halde her şeyin mülkü ve kudreti elinde olan Allah münezzehtir. Siz ancak O'na döndürüleceksiniz.
" } ] }