{ "title": "Yasin Suresi 2 Sayfa", "image": "https://www.yasin.gen.tr/images/yasin-suresi-2-sayfa.jpg", "date": "23.01.2024 03:23:44", "author": "Arif Temel", "article": [ { "article": "
Yasin Suresi 2. Sayfa, toplam altı sayfadan oluşan ve Kuranı Kerim'in kalbi niteliğinde bulunduğu hadislerde belirtilen Yasin suresinin 2. Sayfasında, bir belde halkından bahsedilmektedir. Bu belde halkı, üç elçi birden gönderilmesine rağmen, inkarcılıkta direnmiş, üstelik onlara iman eden kişiyi horlamış, bu sebepten de ilahi cezaya çarptırılmıştır. Yasin suresinin 2. Sayfasında anlatılan kıssa, Efendimiz Hz. Muhammed (S. A. V)'in nebiliğini reddeden, bu iddialarında ısrar eden ve O'na inananları baskı ve şiddete maruz bırakıp, kendisini de öldürmeye çalışan Mekke müşrikleri için bir ibret kıssası olarak anlatılmaktadır. Yasin suresi 2. Sayfasında tercüme edilen \"şehir halkı\" (Ashâbü'l-karye), tamlamasında tam olarak neresi kastedildiği bilinmemektedir. Karye kelimesi, insanların toplandığı yer anlamına gelip, en çok, köy ve kasaba gibi küçük yerler için kullanılır. Fakat, Kur'an'ı Kerim'de Mekke ve Kudüs gibi büyük şehirler için de kullanılmaktadır. Burada yirminci ayette ki \"şehrin diğer ucundan\" ifadesi ile söz edilen yerin bir şehir büyüklüğünde olduğunu düşündürmektedir. Yasin Suresi 2. Sayfada, 14-19. Ayetlerde geçen diyalogda, gönderilen elçilere zarar gelmesinden korkan ve onlara tabi olmuş bir kişinin (Habib en-Neccâr), belde halkını uyarmaya çalışması da fayda etmeyip şehir halkı tarafından öldürülmüştür (Şehit edilmiştir). Genel olarak tefsirlerde bu beldenin Antakya bölgesi ve elçilerin ise Hz. İsa'nın havarileri olduğu geçer. Buna göre halk da Romalılar olmaktadır.

Yasin suresi 2. Sayfasında anlatılan bu kıssada, söz konusu belde halkı ve elçilerin kim olduğu Kur'an'ı Kerimde ve Hadis-i şeriflerde belirtilmemiştir. Bu konuda yorum yapmak yanlışlığa sebep olabilir. Bu kıssanın amacı, yukarıda belirttiğimiz gibi Mekkeli müşriklere güçlü bir uyarı yaparken, Hazreti Muhammed (S. A. V)'e tabi olanlara ise müjdeler verip maneviyatlarını güçlendirmektir.

Yasin Suresi 2. Sayfa

13- Vâdrib lehüm meselen eshabelgaryeh. İz (Câ) ehel mûrselün.

14- İzersel (Nâ) ileyhimüsneyni fekezzebû hûmâ fea'zzeznâ bisâlisinfega(Lû) in (Nâ) ileykûm mûrselûn.

15- Galu (Mâ) entûm illâ beşerummislûna ve (Mâ) enzelerrahmânû minşey in in entûm illâ tekzibûn.

16- Garabbûna ya'lemû in (Nâ) ileykûm le mûrselûn.

17- Vemâ a'ley (Nâ) illelbelâğûlmûbin.

18- Ga(Lû) innâ tetayyernâ bikûm. Leillem tentehû lenercû mennekûm veleyemessennekûm minnâ a'zâbûnelim.

19- Galû (ta) irukûm mea'kûm. Ein zûkkirtûm. Belentûm gavmûmmûsrifûn.

20- ve (Câ) eminegsal medinetiracûlûyyesa' gale yâ gavmittebiu'l mûrselin.

21- İttebiu' mellâ yes elikûm ecravvehûm mûhtedûn.

22- Vemâliye (Lâ) e'bûdûllezi fetarani veileyhi tûrceûn.

23- Eettezû mindûni (Hi) âliheten iyyûridnirrahmânû bidurril lâtûğni a'nni şefâa'tûhûm şeyevvelâ yûnzûn.

24- İn (Ni) izellefi dalâlim mûbin.

25- İn (Ni) âmentû birabbikûm fesmeu'n

26- yled Hulil cenneh. Gale yâleyte gavmi ya'lemûn.

27- Bimâ ğaferali rabbi vecea'leni minelmûkramin.

Yasin Suresi 2. Sayfa

13- Onlara mâlûm şehir halkını örnek göster. Oraya elçiler gelmişti.

14- Biz kendilerine iki kişi göndermiştik, ama ikisini de yalancılıkla itham ettiler. Bunun üzerine onları bir üçüncüyle destekledik. Onlar \"Biz size gönderilmiş elçileriz\" dediler.

15- Diğerleri ise şöyle karşılık verdiler: \"Siz de ancak bizler gibi insanlarsınız. Hem Rahmân herhangi bir şeyi indirmiş değildir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz!\"

16- \"Rabbimiz biliyor ki, dediler, biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz.

17- Bize düşen, açıkça tebliğ etmekten ibarettir. \"

18- (İnkârcılar) şu karşılığı verdiler: \" Doğrusu sizin yeryüzünden üzerimize uğursuzluk geldi. Eğer vazgeçmezseniz, bilin ki sizi taşlayacağız ve tarafımızdan size acı veren bir işkence.

Yapılacaktır. \"

19- Onlar da dediler ki; \"Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildi diye öyle mi? Hayır! Siz sınırı aşmış bir topluluksunuz. \"

20- O sırada şehrin diğer ucundan bir adam koşarak geldi; şöyle dedi: \"Ey kavmim! bu elçilere uyun.

21- Sizden bir ücret istemeyen o kimselere tâbi olun; onlar doğru yoldadırlar.

22- Hem ne diye beni yaratan Allah'a kulluk etmeyeyim ki! Ancak O'na döndürüleceksiniz.

23- Hiç O'ndan başka mâbutlar edinir miyim! Eğer Râhman benim hakkımda bir zarar murat ederse onların şefaati bana hiçbir yarar sağlamaz ve onlar beni kurtaramazlar.

24- İşte o takdirde ben apaçık bir sapkınlık içine düşmüş olurum.

25- işte ben rabbinize iman etmiş bulunuyorum; bana kulak verin. \"

26.27- Ona, \" Cennete gir \" denildi. \" Keşke Rabbimin beni bağışladığını ve güzel bir biçimde ağırlananlardan eylediğini kavmim bilseydi\" dedi.
" } ] }